Daha yeni evlenmiştim Kralla. Saraya ilk girdiğim anda sevdim orayı. Hele o güzeller güzeli Pamuk var ya. O kadar kanım kaynadı ki o güzel kıza. Iki yıl önce genç yaşında kaybettiğim kızıma o kadar benziyordu ki. Kizimin yerine koymustum onu. Nereden bilebilirdim ki o guzel yuzun ardinda neler yattigini. Ilk birkac gun cok guzel gecti. Derken yavas yavas gercek yuzunu gostermeye basladı Pamuk. Babasinin yaninda bir melek oluyordu. O yokken ise hakaretlerin bini bir paraydi. ne cirkinligimi birakiyordu, ne aptalligimi. Her yalniz kaldigimizda bana saraydan defolup gitmemi soyluyordu. Oysa nelerine goz yumuyordum onun. Avciyla aralarinda bir seyler oldugunu saraya ilk girdigimde anlamistim. Ama onu sevmiyordu Pamuk. Diger ulkenin yakisikli prensine sirilsiklam asikti. Ve avciyi bir piyon olarak kullaniyordu. Kac kere karsima alip nasihat etmeye kalktiysam tersledi beni. Hatta bir keresinde tokat atmaya bile cüret etti. Ben yine gencligine cahilligine verdim. Sustum. Ve gunlerden bir gun olanlar oldu. Evden kacti Pamuk. Ne yapacagimi sasirdim. Aramadigim sormadigim yer kalmadi. Yoktu ortalarda. Derken aksamustu kocam saraya dondu ve kizini sordu. Soyleyemedim kactigini. Kalp hastasiydi kocam nasil diyebilirdim ki. Ona kizin bir arkadasina gittigini gece orada kalacagini söyledim. O anda oyle bir sey oldu ki butun dunya tepeme yikildi. Avci telasla iceri girerek " kralicem, aynen dediginiz gibi Pamuk Prenses'i oldurup size yüregini getirdim" demez mi. Ne yapacagimi ne diyecegimi sasirdim. Belli ki prensesin yeni oyunuydu bu. Daha bir sey soylememe kalmadan kocamin tokadiyla yere yigildim. Ve onu izleyen darbeler sonunda kendimden gecmisim. Gozlerimi actigimda basimda sadece hizmetciler vardi. Hemen kocami cagirmalarini istedim. Anlatmaliydim ona gercegi. Ama ogrendim ki is isten gecmis. Kocam kizinin olumune dayanamayip kalp krizinden olmus. Yikilmistim. Ama simdi kendi derdimi birakip Pamukla ilgilenmem gerekiyordu. Artik olen kocamin yadigariydi o bana. Hemen avciyi cagirttim yanima. Biraz sikistirinca soyledi kizin yerini bana. Bir ormanda yedi cuceyle birlikte bir kulubede yasiyormus. Hemen mutfaga gecip sevdigi yemeklerden hazirlattim ona. Bir kac tane de elma aldim yanima, cok severdi elmayi. Hemen ormanin yolunu tuttum. Kulubeyi buldugumda hava kararmak uzereydi. Kapiyi caldim bir iki kez. Acan olmadi. biraz itince kapinin acik oldugunu farkettim. İceri girince ise bir baktim PAmuk yerde serilmis yatiyor. Mutfaktan agir bir gaz kokusu geliyordu. Elinde de bir kagıt vardi. Kagidi alip okudum. Prensden geliyordu, avciyla aralarinda bir iliski oldugunu ogrendigini ve artik onunla evlenemeyecegini yaziyordu. Zavalli kiz da bunu okuyunca canina kiymaya kalkmisti. Telastan sepeti oldugu yere ativerdim. Hemen butun kapiları camlari acip kizi disari cikardim. sonra da prense haber vermeye gittim. Yoksa aynisini ikinci kez yapabilirdi. Prense olanlari anlatip yanima aldim. Prensesin yasadigi kulubeye geldik. Kiz hala yerde yatiyordu bu arada cucler de donmus onu o halde gorunce oldu sanip basinda aglasiyorlardi. Prens ve ben usulca yanina gittik. Prens kizin yuzune egilerek alnina bir opucuk kondurdu. Gazin etkisi yavas yavas gecmis kiz da kendine gelmeye baslamisti. O anda butun cuceler kizin kendisine gelmesini prnsin opucugune baglayip haykirmaya basladilar. Prensim cok yasaaaaaaaaaaa. Neyse muhim degildi. Pamuk kurtulmustu ya. Onemli olan buydu. Pamuk gozlerini acar acmaz karsisinda beni gorunce haykirmaya basladi. İste beni bu zehirledi. Az daha oldurecekti beni. Neye ugradigimi sasirdim. Yerde dagiimis duran elmalar, kraliyete ait bir sepet. ve prensesin asla yalan söyleyemeycek gibi duran masum yüzü bir araya gelince kime neyi inandirabilirdim ki. hemen kosarak oradan uzaklastim. Ve hala o kizin yuzunden lekelenmis adimi degistiremiyorum. İste dostlar isin asli bu. Ama bu saatten sonra kim inanir ki kotu kalpli kralicenin masum olduguna...